top of page
  • Yazarın fotoğrafıTELKİN DERGİSİ

TÜRK GENÇLİĞİ / ATİLLA ALTINÖZ / SAYI: 3

TÜRK GENÇLİĞİ VE TÜRK KİMLİĞİ

Gençlik; insanın en cesur kararlar aldığı, delicesine yaşadığı ve en zapt edilemez olduğu dönemdir. Hele ki buna damarlarımızda coşkun bir çağlayan gibi dolaşan Türklük de eklenince, gençlik bambaşka bir kavram oluveriyor. Türk genci yeri geldiğinde vazifeden asla kaçmamış ve bu kadim millet uğruna canı pahasına mücadele etmiştir. Belki de bizim kurtuluş mücadelemizi bu kadar kutlu kılan, gençlerin mücadeleye olan desteğidir.

Türk genci yeri geldiğinde 15 yaşında Çanakkale’de şehit, 13 yaşında sokaklarda ulak olmuştur. Bizlerden yaklaşık bir asır evvel doğan atalarımız yoklamayı mekteplerde değil de cephelerde verdiği için bizler bugün bir Türkiye’ye sahibiz. Gazi Paşa gençliğe verdiği önemi birçok kez belli etmiştir. Bunlar başlıca; Gençliğe Hitabe, 19 Mayıs gibi bir milletin talihinin döndüğü günün gençlere bağışlanması ve en önemlisi Cumhuriyet’i biz gençlere emanet etmesidir.

Günümüz Dünyasında Gençlik

Günümüzde ise gençlik başka boyutlarda önem kazanmış ve nitelik olarak epey değişmiştir. Sanayi, siyaset, ekonomi ve teknoloji gibi alanlarda genç bireyler kilit rol oynamaya başlamıştır. Nitelikli genç nüfusa sahip olan ülkeler büyük bir avantaj elde etmiştir. Böylesi bir durumda bile Türkiye gibi henüz gelişmekte olan ülkelerde toplumun çoğunluğu tarafından gençlik birçok yönden olumsuz eleştirilere maruz bırakılmıştır. Geleceğimizin temini olan gençlerin sürekli suçlanmasının Türk milletine hiçbir fayda sağlamayacağı ortadadır.

Ayrıca geçen yıllar boyunca toplumun da epey farklılaştığını fark etmek hiç de güç değil, belki de toplumun gençliği bu denli yaftalamasının nedeni kendi değişikliklerini örtbas etmeye çalışmasıdır. Tabii ki gençliği de sonuna kadar savunmak anlamsızdır yeri geldiğinde kusurlarından bahsetmek elzemdir. Atsız’ın ‘’ Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.’’ Sözünü düşünürsek günümüz gençliği bu açıdan kusursuz değildir. Lakin bu aşılamayacak bir sorun da değildir. Atatürk’ün biz gençleri emanet ettiği öğretmenlerin özverili çalışmaları ve kapsamlı bir mili eğitim projesiyle ortadan kalkacak bir teferruattır.





Yüzüncü Yıl Nesli

Cumhuriyetimizin yüzüncü senesine yaklaşırken biz Türk geçliğine çok büyük bir sorumluluk yüklenmekte. Şahsen gençlik olarak bu döneme tam manasıyla hazır olduğumuzu düşünmüyorum. İnsanların keyfe olan düşkünlüğünün had safhada olduğu bu dönemde Mehmet Akif Ersoy’un Nevruz’a şiirini anımsamamak elde değil. Atatürk’ün ‘’Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze, durmadan, yorulmadan yürüyecektir.’’ sözleri her Türk genci için rehber niteliğindedir. Atamızın bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’i ilelebet korumak ve geliştirmek hepimizin vazifesidir.

İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz? Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek. Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme; Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.



19 Mayıs Ruhu

16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru’na binerken Mustafa Kemal’in aklında bir kurtuluş mücadelesi başlatma fikri vardı. Vatanın içinde bulunduğu durumu göz önünde bulunduran Mustafa Kemal tüm inancıyla bir mücadeleye girişti ve etrafında genç - yaşlı, kadın - erkek fark etmeksizin herkes toplandı. 19 Mayıs bir milletin umutlarının tekrardan filizlendiği gündür ve bu yüzden asırlar boyunca unutulmayacaktır.

Gençlik her ne kadar günümüzde umutsuz görünse de ben bu duruma inanmıyorum çünkü bir insan benliğini asla kaybedemez. Şairin de dediği gibi ‘’Bir düşün başların üstünde kağanlık tuğunu, Ruh duyar orada ölürken bile Türk olduğunu’’ bugün gençlerimiz her ne kadar milli şuur bakımından oldukça eksik olsalar bile gerçek vatanseverlerin telkinleriyle hakiki kimliklerine ulaşacaklardır. Özellikle bizim milletimizde birlik olmak için herhangi bir zorlukla karşı karşıya gelmemiz veya bir felaket yaşamamız lazım oluyor. Bu durum bizi sürekli olarak geriye çekmekte ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamıza engel olmakta. Ne zaman ki 19 Mayıs ruhunu iyice kavrayıp, aynı gemide olduğumuzu fark ederiz ve bunun bilinciyle hareket ederiz, işte o zaman Türk milleti olarak önümüzdeki engelleri aşmaya başlarız.

‘’Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.’’ - Mustafa Kemal Atatürk

Kurtuluş Savaşında en ufak emeği olan herkese şükran ve minnet duygularımı sunuyorum.

17 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör
bottom of page